بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذۡ نَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ ١٣٤

Hani biz hem onu, hem ehlini topdan kurtarmışdık.

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ ١٣٥

(Azâbda) kalanlar içinde bırakılan bir koca karı müstesna idi.

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ١٣٦

Sonra biz diğerlerini kökünden helak etdik.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّكُمۡ لَتَمُرُّونَ عَلَيۡهِم مُّصۡبِحِينَ ١٣٧

(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.

– Hasan Basri Çantay

وَبِٱلَّيۡلِۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ ١٣٨

(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.

– Hasan Basri Çantay

وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٣٩

Yunus da hiç şübhesiz gönderilen peygamberlerdendi.

– Hasan Basri Çantay

إِذۡ أَبَقَ إِلَى ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ ١٤٠

Hani o, dolu bir gemiye kaçmışdı.

– Hasan Basri Çantay

فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ ٱلۡمُدۡحَضِينَ ١٤١

Derken kur'a çekmiş (ler) di de mağlûblardan olmuşdu.

– Hasan Basri Çantay

فَٱلۡتَقَمَهُ ٱلۡحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٞ ١٤٢

O, kınanmış bir halde iken kendisini hemen balık yutmuşdu.

– Hasan Basri Çantay

فَلَوۡلَآ أَنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلۡمُسَبِّحِينَ ١٤٣

Eğer çok tesbîh edenlerden olmasaydı,

– Hasan Basri Çantay

لَلَبِثَ فِي بَطۡنِهِۦٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ١٤٤

Her halde (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar onun karnında kalıb gitmişdi.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu